EGE BÖLGESİNİN DEPREMSELLİĞİ
Konuyu Bilimsel Makale formatında veya Seminer, Panel formatında ele almaya hiç niyetim yok. Eğer öyle yaparsam geniş halk kitleleri benim yazdıklarımı değil, “-Arabistan güneyden bi gaktırıverdi mi Anadolu batı doğru gaçıyo” diyenleri okuyorlar. Bu nedenle hiç dallandırmadan konuya bodoslama giriyorum:
Ege Bölgemiz batı ve Güneybatı yönünde devinmektedir.
Ege Bölgemiz gerdirme zorlaması altındadır.
Ege Bölgemiz saat yönünün aksine dönmeye zorlanmaktadır.
Bu ön şartlar altında Ege Bölgemizde oluşan ve oluşacak depremleri üç farklı sınıfta ifade edebiliriz:
1.Graben denilen gerdirme vadilerinin her iki yanında birbirine bakan “eğim atımlı normal faylar” yer almaktadır. Bunlar (size tuhaf gelebilir ama) Yamulma enerjisi biriktirmeyen sığ derinlikli
faylardır. Üretebilecekleri Magnitüd üst sınırı M=6 Richter Ölçeği kadardır. Ancak sözü edilen dönme ve devinim yüzünden bu fay odaklarının az bir miktarda yanal bileşeni de olursa, bu kez Magnitüdleri M=6.2’ye kadar yükselebilir.
2.Anadolu kabuğunun Kuzey Anadolu Fayı ile Doğu Anadolu Fayı arasında kalan “Orta ve Batı Anadolu bölgeleri, baklava dilimi gibi dilimlenmiştir. Bu dilimlenme sonucunda Kuzeydoğu-Güneybatı doğrultulu “Sağ Yanal Atımlı” ve Kuzeybatı-Güneydoğu doğrultulu “Sol Yanal Atımlı” faylar oluşmuştur. Ancak bu fayların kimisi yeryüzünden görülebilirken kimisi de derinlerde gömülü olup deprem oluşturduklarında yeryüzünde bir kırık oluşturmazlar. Büyüklüklerinin üst sınırı M=7.2 kadardır. Derinlikleri yaklaşık 17-20 km kadardır Bunlar bütün Ege Bölgesinde yıkıcı depremler üretebilirler.
3.Girit Adasının Güneyinde yer alan çok derin bir hendek boyunca Akdeniz’in Okyanussal tabanı Kuzeye, Ege Adalarının altına doğru dalmaktadır. Bu olgu yüzünden Ege Bölgemizin Güneybatı kesiminde derin depremler oluşabilmektedir. Derinlikleri en çok 430 km kadar olabilmektedir. Odakları derinleştikçe “S” Dalgası üretemezler. Bu yüzden ve odak uzaklığı yüzünden bunların Magnitüd üst sınırları M=7 civarındadır. Ancak bu dalma-batma depremlerinin ve volkanik patlama depremlerinin sığ odaklıkları Çok tehlikeli tsunamiler üretebilirler.
Bütün graben kenarı fayları da kapsayacak şekilde örneğin Konumuz “İzmir Fayı” olsun:
-Bu fay hem haritadan hem de yazılı metinden anlaşılacağı üzere eğim atımlı normal fay sınıfındandır.
-Tavan blokunun 1000 metrelik bir paleofay aynası oluşturduğu yazıldığına göre İzmir fayı diri bir faydır.
-Bu diri fayın morfolojik bakımdan işlevi ise bana göre ayan beyan olarak İzmir körfezinin güney sahilini şekillendirmektir.
-Normal faylar gerildikçe fay düzlemleri açılırlar.
-Narlıdere kaplıcaları da bu açılmanın eseridir.
-Normal faylar eğer yatay bileşenleri yoksa en çok M= 6 büyüklüğünde deprem üretebilirler.
-Bu depremin ise tarihsel dönemlerde olduğu kaydedilen 19,000. kişilik çan kaybına neden olan depremi doğuracağına inanmak çok zordur.
-Yerbilimciler yeryüzünde gördükleri faylara inanırlar.
-Halbuki asıl tehlike yeryüzünden görünmeyen faylardan kaynaklanır.
-Normal fayların en büyük derinlikleri 5 km kadardır.
-EGE BÖLGESİNDEKİ ÖLÜMCÜL DEPREMLERİN NEREDEYSE TAMAMI 15 KM.’DEN DAHA DERİNLERDE OLUŞURLAR.
-O ZAMAN BU ÖLÜMCÜL DEPREMLERİ NORMAL FAYLAR ÜRETMİŞ OLAMAZLAR. ZATEN NORMAL FAYLARIN MGNİTÜD ÜST SINIRLARI DA BU ANLAMA GELİR.
-ÖYLEYSE KİMDİR BU ÖLÜMCÜL EGE DEPREMLERİNİN SORUMLUSU SORUSUNUN YANITINI ARAMAK GEREKİR.
Yanıt:
1. Birinci sorumlu, Helenik ve İyon dalma batma zonlarının Ege kıyılarına varabilen çok derin depremleridir.
2.İkinci ve en tehlikeli sorumlu, batı Anadolu’yu baklava dilimi gibi dilimlendiren ve düşük hız kanalı tarafından üretilen 10-15 km derinlikli (başka yerlerde 17-20 km derinlikli) VE BAZAN YERYÜZÜNDEN GÖRÜLEN, BAZAN GÖRÜLMEYEN Doğrultu atımlı FAYLAR’dır.